Depremlerde bile tarihi yapıların zarar görmediği yer gündem oldu. Günümüze kadar geldi

İnka medeniyeti, Güney Amerika’nın batı kıyısındaki And Dağları bölgesindeki Cuzco şehri civarında, efsanevi kralları ve ilk Sapa Inca olan Manco Capac’ın 11. yüzyılda Cuzco Krallığı’nı kurmasıyla başlamıştır.

Atlas Tarih Dergisi’nde yer alan bilgilere göre, İnka İmparatorluğu Amerika Kıtası’ndaki en büyük devletlerden biriydi. 1200’lü yıllarda ortaya çıkan ve 1532’de İspanyol İstilası ile sona eren imparatorluğa efsanevi kurucusu Manco Capac ve onu takip eden 12 imparatordan oluşan bir hanedan hakim olmuştu.

İnkalar Ant dağlarındaki yüzlerce halktan biriydi.

İspanyollar Cusco’yu ve ele geçirdikleri diğer İnka şehirlerini yıkıp yağmaladıktan sonra daha önceki Saray, tapınak ya da diğer yapılardaki taşları kullanarak kendi kentlerini kurmuşlar ancak Peru’nun bir deprem bölgesi olduğunu unutmuşlar ve her depremde bu kentler büyük ölçüde tahrip olmuştur.

Onların yaptığı yeni binalar yıkılırken İnkalardan kalmış olan bazıları yüzlerce yıllık binalar duvarlar Machu Picchu örneğinde olduğu gibi kentler olduğu gibi kalmış. Neden?

Çünkü İnkaların Hatta İnka öncesi dönemi mimarları, mühendisleri, yapı ustaları, postaları binaların depreme dayanıklı olarak inşa etmeyi biliyorlardı. Devasa taşları birbiri üstüne yığarken duvarlarda pencereler açarken olası bir depremin neden olabileceği yıkımı önleyecek hesapları yaptıkları için onlardan kalan birçok yapı halen ayakta kalabilmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir