Gazeteci Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast’ın 16 yıl sonra tahliye edilmesi kamuoyunda tartışma yarattı. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, önceki günkü tahliye sürecinin arka planını açıkladı. Cinayetin azmettiricisi ve planlayıcısı konusundaki diğer iki kişi tutukluyken, tetikçi Samast’ın cezaevinden çıkması üzerine pek çok soru işareti doğdu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden dün yaptığı yazılı açıklamada; tahliyenin, Samast’ın 2022’den bu yana hak etmiş ve koşullu salıverme hükümleri çerçevesinde olduğu bildirilirken, durumun 15 Temmuz 2023’te yürürlüğe giren ve “Kovid-19 izninin kalıcılaşması” olarak bilinen geçici infaz hükümleri kapsamındaki denetimli serbestlik sebebiyle olmadığı özellikle belirtildi. Açıklamada, Samast’ın koşullu salıverilme sürecine ilişkin de şu ifadeler kaydedildi:
‘2002’de hak etti!’
“Hükümlünün denetimli serbestlik hakkı 19 Şubat 2022 tarihinde doğmuş olmasına rağmen, denetimli serbestlikten yararlandırılmamıştır. 19 Ocak ve 13 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılan değerlendirmelerde koşullu salıverilmesine uygun olmadığına karar verilmiş, şartlı tahliyesi 15 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte 2015 yılından itibaren hükümlünün 5 kez açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi, 2 kez de denetimli serbestlik talebi uygun görülmemiştir.”
Hayal ve Tuncel’e atıf
Açıklamada, Dink’in dosyasındaki hükümlüler için şu bilgiler verildi:
“Yasin Hayal ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 14 yıl 22 ay 75 gün hapis cezasına hükümlü olup, koşullu salıverilme tarihi 25 Temmuz 2047’dir. Erhan Tuncel ise toplam 96 yıl hapis cezasına hükümlü olup, koşullu salıverilme tarihi 26 Temmuz 2040’tır. Ogün Samast hakkında ise 22 yıl 10 ay hapis cezası kesinleşmiştir. Hükümlünün cezası infaz edilmekteyken cezaevinde işlemiş olduğu suçlardan dolayı 2 yıl 36 ay 43 gün hapis cezası daha almış olması nedeniyle neticeten 24 yıl 46 ay 43 gün hapis cezasının infazı tutukluluk tarihi olan 24 Ocak 2007’den itibaren başlamıştır.”
Örgüt üyeliğinden zaman aşımı
Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Dink, 19 Ocak 2007’de, Ogün Samast tarafından düzenlenen suikast sonucu yaşamını yitirmişti. Samast için Dink Ailesi avukatları örgüt üyeliği itirazında bulunmuştu. Mahkeme bu yönde hüküm verdi ancak Yargıtay, üyeliği 220. madde kapsamında görerek örgüt üyeliğini zaman aşımına soktu. Böylece Samast ek bir ceza almadı.
Dink ailesinin acısı tazelendi
Dink ailesinin avukatı Bahri Bayram Belen, tahliyeye ilişkin “Yasin Hayal’in, Erhan Tuncel’in çıkma imkanları yok. Bunlarla ilgili karar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları. Şu anda Ogün Samast’ın çıkmasında çok şaşılacak bir şey olmadığı kanısındayım. Kesinleşmiş bir karar. İnfazın uygulanması, artık kararı veren mahkemenin dışında infaz savcılığının ve yanlışlar olması halinde infaz hakimliğinin bakacağı işler. Kamu görevlileriyle ilgili dava devam ediyor. Aileden haberim var. Elbette üzülüyorlar ama onlar da yasal koşulları, Ogün Samast’ın yaşı küçük olduğu için daha evvel çıkma durumunun olduğunu onlar da biliyor. Üzüntülerini yenilediler, tazelendi acıları. Hepimizin de öyle. Hrant gibi bir insanın kaybı, onu yeniden, Ogün’ün dışarı çıkmasıyla yeniden yaşamış olduk o acıyı” dedi. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in ise Samast’ın tahliyesine ilişkin konuşmak istemediği öğrenildi.
SİYASİLERDEN TEPKİ
‘İnfaz sistemimiz gözden geçirilmeli’
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ogün Samast’ın tahliyesiyle ilgili soru üzerine, “Burada da infaz sistemimizle ilgili belki yeni düzenlemeler yapılması lazım. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan birisi, yaştan dolayı bu cezası belli bir süreye indirilmiş ve ondan sonra da maalesef iyi hal uygulaması dolayısıyla dışarıya çıkarılmış. Bütün bunlar bizim yargı sistemimizde de yeniden gözden geçirilmesi gereken hususların olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Sözün bittiği yerdeyiz’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Takip etti, tatbikat yaptı, Hrant Dink’i üstelik de planlayarak öldürdü Ogün Samast. Bugün iyi hâlden serbest kalıyorsa, sözün bittiği yerdeyiz demektir.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Yaşadıklarımız hukukla, yasayla, Anayasa ile filan anlatılamaz. Aklı olan, vicdanı olan herkes bir tarafta dümdüz kötü olanlar karşımızda, bu kadar net! Haklı olanlar, iyi insanlar, susmayın!
Dink davasında yargı süreci
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde, Şişli Halaskargazi Caddesi’nde bir bankadan çıktıktan sonra o dönem 17 yaşında olan tetikçi Ogün Samast tarafından üç kurşunla vurularak öldürüldü. 18 sanık hakkında 20 Nisan 2007’de dava açıldı. Davaya ilişkin kararını 17 Ocak 2012’de açıklayan mahkeme, sanıklardan Yasin Hayal’e “tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, Erhan Tuncel’e ise 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tetikçi Ogün Samast ise suç işlediği sırada 17 yaşında olduğu için çocuk mahkemesinde yargılandı ve 22 yıl 10 hapis cezası aldı. Mahkeme, “terör örgütü üyeliği”nden ise sanıklara ceza vermedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yerel mahkemenin kararının, “sanıkların atılı suçları, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği” gerekçesiyle bozulmasını istedi. Dava, 17 Eylül 2013’te yeniden görülmeye başlandı.
Üç dava birleştirildi
“Yargısal darbe teşebbüsü” olan 17-25 Aralık 2013’teki operasyonların ardından cinayetin, emniyet içerisindeki FETÖ/PDY mensuplarının organizasyonuyla gerçekleştiği sonucuna ulaşılarak kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatıldı ve 3 dava birleştirildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, aralarında Ogün Samast’ın da bulunduğu dokuz sanık hakkındaki dosya karara bağlanmak için ayrıldı. Mahkeme heyeti, dokuz sanık hakkında, 17 Temmuz 2019 tarihinde, sanık Erhan Tuncel’in, Dink’in öldürülmesine ilişkin “kasten öldürmeye yardım” suçu dahil toplamda 99 yıl 6 ay, sanık Yasin Hayal’in “silahlı suç örgütü kurma ve yönetme” suçundan 7 yıl 6 ay, Ogün Samast’ın “silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasını kararlaştırdı. Bu dosyada karar verilmesinin ardından aralarında Fetullah Gülen, eski emniyet müdürleri ve jandarma komutanları dahil 76 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. 76 sanığın yargılandığı davada da 26 Mart 2021’de karar çıktı. Mahkeme, Samast, Tuncel ve Hayal’in de arasında olduğu yedi kişi hakkında “FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
